Monday, January 31, 2011

Yoga Pratiğinin Kaynağı - 1. bölüm (Desikachar - The Heart of Yoga)

Yoga'yı açıklamak için en uygun kaynak herhale Patanjali'nin yoga sutra'sıdır. Yoga Sutra diğer tüm kaynaklara göre en evrensel olanıdır çünkü, aklın nasıl çalıştığına ve ona nasıl etki edeceğimize yönelir. Yoga sutralarda tanımlandığı gibi; yoga, akla herhangi bir engelleneme veya kesinti olmaksızın doğrudan erişebilmektedir. Bunun insan üzerindeki etkisi de yaşamda odaklanma ve üretkenlik olmaktadır. Tüm diğer tanrı hakkında bahseden yoga metinleri, bilinç ve buna benzer diğer kavramlar ya tamamen kabul edilmemiş veya kalıcılığını dinlerden veya düşünürlerden bağımsız sağlayamamıştır. Eğer yoga'yı herkesin erişebildiği bir yol olarak kabul edersek, Yoga sutranın bu tartışmanın tam konusu olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü aklın kalitesi hakkındaki sorular evrenseldir. Tanrı, yaratan veya üstün varlık hakkında konuşmak, onun varlığını kabul etseler veya reddetseler bile sıklıkla insanları rahatsız eder. Patanjali'nin yoga sutrası sıradışı olarak açıktır ve bu nedenler de etkileyicidir. Tanrı fikri reddedilmemekte veya kişiyi inanmaya zorlamamaktadır. Bu nedenle Yoga Sutra yogayı diğer metinlere göre daha anlaşılabilir yapmaktadır.
Kavrayış ve Hareket
Patanjalinin yoga sutralarının en önemli kavramı yoga sutraların kavrayışının yolu ve neden bizim sürekli olarak zorluklarla karşılaştığımızın açıkmasıdır. Eğer bu problemleri biz yaratıyorsak, aynı zamanda kendimizi onlardan nasıl özgürleştirebileceğimizi de öğrenmeliyiz.
Bizim algımız nasıl çalışır? Biz sıklıkla bir durumda neyin doğru olduğuna karar verir ve ona göre hareket ederiz. Gerçekte, biz sadece kendimiz için karar veririz ve bizim hareketlerimizin sonuçları başkaları veya yine kendimiz için talihsizlik olabilir.Hangi durumda neyin doğru olduğunu anlamak veya durumu doğru şekilde anlamak da zordur. Bu nedenle her ne kadar bir şeyler yapmak daha karlı görünse de bir şey yapmayız.
Yoga Sutra deneyimlerin spektrumunun iki ucu olarak ifade etmek için "Avidya" yı tanımlar. Avidya'nın kelime anlamı "yanlış kavrama" demektir ve hatalı algılamayı tanımlamaktadır. Avidya güç farkedilen kabalık ile karışır. Avidya kelimesinin karşıtı "vidya", doğru anlama demektir.
Peki bu avidya nedir ki hayatımızı bu kadar yönlendirmektedir? Avidya, pek çok bilinçsiz hareketimizin toplam sonucu olarak tanımlanabilir. Hareketler ve kavramlar bizim yıllar boyu mekanikleşmiş olarak taşıdığımız, biriktirdiğimiz şeylerdir. Bu bilinçsiz hareketlerin sonucu, zihin her geçen an daha da çok alışkanlılıklarına bağlı kalır ancak, biz bugünün normları ile dünkü hareketlerimizi kabul edene kadar. Kavrama ve hareketlerimizdeki bu alışkanlık Samskara olarak adlandırılır. Bu alışkanlar, adviya ile zihni kuşatır ve biz gerçekliği bir bulanık film tabakasının arkasından seyrederiz.
Eğer bir durumu yeterince net bir şekilde anlayamadığımızı anlarsak katı kurallarla hareket etmeyiz. Ancak anlayışımız açıksa hareket ederiz ve işler bizim için iyi gider. Ancak bu hareket derin seviyede bir kavrayıştan gelmektedir. Tezat olarak, adviya yüzeysel algılama ile seçilir. Sanıyorum ki bir şeyi doğru görüyorum, o zaman bir harekete geçeyim ve sonrasında hata yaptığımı kabul edip, sonucunun iyi olmadığını kabul ederim. Bu durumda bizim iki tane algılamamız var: biri içimizden derin algılama ile "adviya" film tabakasız görüş ve diğeri yüzeysel ve adviya tarafından engellenmiş olan. Nasıl ki gözlerimiz transparan ve açık, algılamaız da aynı şekilde kristal açık ayna olmalıdır. Yoga'nın amacı bu adviya'dan oluşan film tabasını azaltmak ve doğru hareket etmemizi sağlamaktır.

No comments:

Post a Comment